İlgili Makaleler
Abdürrahim Karakoç’un Mihriban İçin Yazdığı Şiir; Sarı Saçlarına Deli Gönlümü…
Sarı saçlarına deli gönlümüBağlamışlar, çözülmüyor Mihriban!Ayrılıktan zor belleme ölümüGörmeyince sezilmiyor Mihriban! Yâr deyince kalem elden düşüyorGözlerim görmüyor aklım şaşıyorLâmbamda titreyen alev üşüyorAşk kağıda yazılmıyor Mihriban! Önce naz sonra söz ve sonra hileSevilen seveni düşürür dileSeneler asırlar değişse bileEski töre bozulmuyor Mihriban! Tabipler de ilaç yoktur yaramaAşk değince ötesini aramaHer nesnenin bir bitimi var amaAşka hudut […]
Geldi mi? Bekleyen birileri vardı…
Geldi mi?Bekleyen birileri vardı,mahşere kadar bıkmam diyen…hani burnunda tütüyordu bir zamanlar?…Bacaların ne çabuk sıkıldıüç beş parça kurumdan?…Veda zamanı geldi mi?… Duyulur mu?Onca kalabalığın arasında,gelişin konuşuldu kulaktan kulağa…Düşenin dostu kayıpmış..bir düş görsen,veda ederken dostlara,üç beş kişi bulunur mu?…Ağlayan olur mu arkandan?…Bu feryatlar duyulur mu?… Çaldı mı?Davullar yetmemişti kalbinin sesini bastırmaya…Sazlar yetişememişti öykünü anlatmaya…Ve kanunlar ağlamıştı henüz […]
Üç Nasihat
Durmuş’un bir anasından başka kimsesi yoktu. Fakirdi. Ama gençti, kuvvetli idi. Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi. Para kazanmak, tekrar çiftini düzebilmek için gurbete gitmeye karar verdi. Gurbet, İstanbul demektir. Köyde kim çaresiz kalırsa, kimin işi bozulursa, İstanbul yolunu tutar. Durmuş da torbasını omuzladı. Çarıklarını sıktı, eline bir değnek aldı, gurbetçilerin arasına katıldı. Dere tepe aştı. […]