Padişahın biri, koyduğu yüksek vergilere halkın hiç tepki vermemesine kızar olmuş. Vezirlerine,
“Filanca yerdeki şehre gidin. Oradaki köprünün başına bir adam koyun. Geçen herkesten 1 akçe alsın.” demiş.
Vezirler padişahın dediğini yapmış. Şehir halkından ses seda çıkmamış. Padişah bunun üzerine kızarak,
“Köprüden çıkandan da 1 akçe alınsın” demiş. Vezirler emri yerine getirmişler. Yine bir tepki gelmemiş, buna çok kızan padişah hemen emir vermiş:
“Köprünün ortasına bir adam dikilsin. Geçen herkese on sopa vursun” demiş.
Emir yerine getirilmiş. Halktan yine tık yok. İyice küplere binen Padişah, tüm şehir halkını meydana toplayıp hiddetle haykırmış:
“Bre mendeburlar. Hiç mi şikâyetiniz yoktur benim devletimden. Niye böyle susup durursunuz?”
Kalabalıktan çıt çıkmamış. Daha da kızan Padişah:
“Eğer tek bir şikâyetiniz bile yoksa hepinizin kellesini uçuracağım ona göre” demiş.
Bunun üzerine biri elini kaldırmış:
“Padişahım şu bizim şehrin tek köprüsü var ya…”
“Evet biliyorum o köprüyü. Yoksa geçiş parası mı çok geldi?”
“Yok padişahım o değil de şu köprünün ortasında duran adam var ya…”
“O adamdan mı şikâyetiniz var. İstemiyor musunuz o adamı?”
“Yok padişahım. Tek bir adam olduğu için kuyruk oluyor. Birkaç adam daha koysanız da çok beklemesek.”